Bugün artık çoğu profesyonelin dilinde dönen o klasik cümle:
“Zamanında teslim ettik, bütçesinde kaldık.”
Peki bu gerçekten başarı mı?
Zaman değişti. Kurumlar, müşteriler ve toplum artık daha fazlasını bekliyor:
Projeler Bitmiyor, Yaşıyor
Projeler artık sadece bir “başla ve bitir” süreci değil.
Tıpkı canlı bir organizma gibi yaşayan, değişen, çevresine uyum sağlayan yapılar hâline geldi.
Ve bu yeni gerçeklik bize şu soruyu sorduruyor:
Bu proje ne kattı?”
“Gerçekten bir değişim yarattı mı?Elde ettiğim değer nedir ? ”
“Sonuçlar sürdürülebilir mi ?
Başarı, artık teslimat çizgisinde değil.
Başarı, etkisi devam eden projelerde.
Başarı, ortaya koyduğun değerle ölçülüyor.
Kendi profesyonel yolculuğumda onlarca projeye liderlik ederken şunu çok net gördüm:
- Plan ne kadar iyi olursa olsun, çeviklik yoksa tıkanıyor.
- Zamanında biten işler bile, değer yaratmıyorsa unutuluyor.
- Ve en önemlisi: Değişime direnen projeler, çoktan geride kalıyor.
Bu yüzden artık projelere bakış açım şu üç kelimeyle şekilleniyor:
Yaşat, Değer Kat, Sürdür.
PMI ‘ın yeni tanımınada bakacak olursak;
Gerçek Başarı = Değer > Emek + Maliyet
Bir projeye aylarca, belki yıllarca emek veriyoruz.
Ama sonunda sormamız gereken tek bir soru var:
“Ortaya koyduğumuz şey, harcadığımız zamana ve kaynağa gerçekten değdi mi?”
Eğer bu sorunun cevabı net bir evet değilse, başarıdan söz etmek zor.
Projeler artık değer ürettiği kadar değerlidir.
Bugünden Yarına: Ne Yapmalı?
💬 Kendi adıma, artık projelere şu gözle yaklaşıyorum:
- Sadece teslim etmeyi değil, yaşatmayı ve değeri hedefliyorum.
- Günü değil, etkisini düşünüyorum.
- Sadece planı değil, öğrenmeyi ve evrimi önemsiyorum.
Ve biliyorum ki bu bakış açısı yalnızca projeleri değil, ekipleri, şirketleri ve hatta hayatları değiştiriyor.
Projeleri sadece başlatma ve bitirme meselesi olarak görmekten vazgeçmeliyiz.
Onları yaşayan bir değer üretim süreci olarak görmeliyiz.
Çünkü geleceği şekillendiren şey, sadece yapılan işler değil;
o işlerin yarattığı fark ve etkidir.
Fatih Görgülü